Dikkat bu çok fotolu bir posttur demedi demeyin :)) Rivayete göre meşhur kâşif Ferdinand Macellan, ismini verdiği boğazdan geçerken, sahilde gördüğü guanako postlarına bürünmüş ve yüzleri boyalı yerlileri bir İspanyol öyküsündeki Patagon adlı canavara benzettiği için, bölgeye bu ad verilmiştir.
Bir başka rivayete göreyse, Macellan bölgeye ilk geldiğinde çok uzun boylu ve giydikleri mokasen biçimli büyük deri ayakkabılarından ötürü ayakları daha da kocaman görünen yerlileri görünce İspanyolca pata (ayak) kelimesinden yola çıkarak bölgeye Patagoni adını vermiş. Kimilerine göreyse Patagonya adı yerli lisanındaki bir kelimeden türemiş.
Yolculuk sırasında otobüsten çektiğim fotoğraflar
Patagonya nüfusu çok az olan bir bölge. Kilometrekareye ortalama 2 kişi düşüyormuş. bölgenin en çekici yeri El Calafate'den karayoluyla 78 kilometre uzaklığındaki "Perito Moreno" buzulu. 48 buzul arasında 250 kilometrekarelik büyüklüğü, 74 metre yüksekliği, 170 metre sudaki derinliği ile And Dağları'ndan gelen iki farklı kaynağın birleştiği ve buzullaştığı bir nokta burası. Bunun sonucu iki farklı buz kütlesi doğada eşine az rastlanır bir görsel şölene sahne oluyor ve sürekli yağış alması nedeni ile de buzuldan kopan parçalara ragmen büyüklüğünü kaybetmediğinden küresel ısınmadan henüz etkilenmiyor. Bu arada havzanın yaklasik 22000 kmlik bir alani ile dunyanin en buyuk ucuncu tatli su deposu olduğunu belirtmek isterim.
Los Glaciers Milli Parkı'nda yer alan Perito Moreno için kasabadan 1,5 veya 5 saatlik yürüyüşleri de kapsayan turlardan biz, uzun olanı tercih edip bacakları tutulup ertesi gün yürüyemeyenleri duyunca kısa olanı tercih ettik :)) Sabah bizi otelden alan tur otobüsünde nerdeyse dünya karması gibiydik. Geniş düzlükler ve dağların süslediği keyifli bir yolculuktan sonra tekne ile buzula doğru hareket ettik. Tabii ki yaklaştıkça hayalimizde ki bir yeri daha görebilmiş olmanın etkisiyle büyülenmiş bir şekilde fotoğraf çekmeye devam ederek. Tekneden indikten sonra bitki örtüsünün zenginliği ile beni şaşırtan yeşillikler arasından geçip kramponlarımızı giyip yürüyüşe başladık. Şansımıza grup yaşları birbirine yakın kişilerden oluşduğundan rehberimiz bu dinamik grubu daha zorlu etaplardan yürüterek mest etmeyi başardı. Mavinin tonları beyaz ile tadına doyulmaz görüntüler oluştururken gök gürültüsüne benzer bir sesle buzuldan kopan parçaların (buna calving deniyor) suya düşüşü ortamın daha da etkileyici olmasına neden oluyordu. Buzlar kraliçesi gibi hissettiğim, tamamladığımız etap sonunda doğal bar da kovaya doldurulan buzların eşlik ettiği viskilerimizi de içip keyfimize keyif kattığımız yerden sonra bir de dönüş yolunda uğradığımız milli parktaki panaromik manzara ile günü tamamladık. Bakalım beni büyüleyen ortamın fotoğraflarını siz nasıl bulacaksınız :))
calving
Tadına da baktığımız saf su
Doğal barımız :))
Son 4 kare milli park içinde ki panaromik görünüm
Eylemlerim devam edecek zira bu tatilden cebimde 1200 kare fotoğrafla döndüm, yazık olmasın bazılarına :))
18 yorum:
Tüm fotoğraflar harika... Sadece buzullara baktıkça biraz içim üşüdü, orada olmayı hayal edemedim şimdi:)))
Ama doğa gerçekten harikaymış, o ağaçlar, yeşillik, dağların manzarası... Fotoğraflardan bile bu kaar etkileyici ise kimbilir orada olmak nasıl bir duyguydu...
Zevkle baktım ve okudum bu postu:)
Cok güzel fotograflar. Doga da ayrı güzel. Görmek istediğim yerlerden biri. Uzun bir tatil programı gerekiyor ama.
bunlar nası güzel yerler :) bayılcam sandım bi an... içim gitti içim :)
sen ne güzel gezmişsin :) devam devam çok sevdim ben bu seriyi :)
inanılır gibi değil rengi çok güzel sanki boyanmış pasta gibi farklı bir görünüme sahip..çok güzel bir yermiş güzelliğini baki kılanda o havada oracıkta içilen viski olmuş:)içim açıldı bakarken ürperdim sanki soğuktan garip bir his var şu an üzerimde :)
kartpostal gibi fotoğraflar , süper...
çok, çok güzel; çok heyecan verici. böyle bir macera yaşamak isterdim, kısmet:))
Aman Tanrım burası nasıl bir yer böyle hem muhteşem hem ürkütücü :) Buralara ayakbastığın için gezip görüp süper fotoğraflar çektiğin için çok şanslısın vallahi :)
aman Allahımmm süpperrr, dünyanın en bakir yerleri, hayatın özü yaşamın anlamı off bittim maşallah süpper!
bekliyoruz bekliyoruz yeni kareler:)
bence hepsini yayınla, muhteşem kareler:)))
Bazılarını twittrda da görüp hayran hayran bakmıştım, orada olmak bambaşka olsa gerek..on numara bi iş çıkartmışsınız gitmekle Burcu:)
Gerçekten görülmeye değer bir yermiş!!! Fotolar harika! Çok beğendim:) Daha neler var merak ediyorum:)
bu fotoğraflarda en çok tikkatimi cezbeden şey o müthiş gamzen bebişim :))
süper bir gezi harıka kareler..
çekerken çok iyi ama o ayıklama işide cok yorucu off off kolay gelsin
Muheşem bir yermiş.Bayıldı fotoğraflara.Umarım bir gün görmek nasib olur.Her ne kadar soğuktan hoşlanmasamda bu harika yer için katlanırım :)
İlk giveaway'im için bloğumu ziyaret edebilirsin :)
Sevgiler
Ahu
ahuatesel.com
şahanelerrrrrrrrrr,bayıldım ve kıskandım yahu :)
Merakla beklenen fotolar gelmiş. Ben çok soğuk havaya sevmem ama şu anda içim ürpersede orda olmak istedim :)
İyi götürmüşsün yanında üşenmeyip oğlunu:) Bize de onun sayesinde bu güzel kareler ulaşmış oldu. Canım hepsi şahane, sanırım buzullara olan bakış açımda değişiklik oldu sayenizde;)
Yorum Gönder